4 Nisan 2012 Çarşamba

Atabarı

Bugün güneşe yakalandım saklandığım yerden . Tüm gücümle koştum ama sobeleyip vuramadım avuçlarımı okulumun duvarlarına..
Nisanın yirmi üçlerine hitaben çocuklarımla, bahçesinde narların olduğu, ayvasında en güzel bağların olduğu diyarlardaymışçasına halaylar çekiyoruz. Güneşin sarısını görebilip sıcaklığını hissedemese de çocuklarım en güzel tebessümleriyle çıkarıyorlar ıceplerine gizledikleri bayrakları.. Öpüp alınlarına dokunduruyorlar usulca. Gözlerim gün aydınlığıyla en taşkın nehirlere inat salıverse de tüm sularını yer yüzüne doğru elleri koyun kokan toprak yüzlü bereketli çocuklarım siliveriyorlar yanaklarıma süzülenlerimi..


Kol kola giren çocuklarımın gülüşlerine saklıyorum özlediğim gülüşleri..
Atabarında halaylar çeken, çift jandarmada salına salına dans eden, Artvin'e her oynayışlarında selam gönderen çocuklarımın heyecanına saklıyorum vuslat anımdaki bedenimi sarsacak kalp atışlarımı..



Bir gün çıkıp geleceğim uzak yollardan Akdeniz'in tuzlu sularına doğru..

Bir gün özlediğim gözlere karşıdan bakabileceğim..

Biliyorum bir gün  sımsıkı sarılabileceğim sevdiklerime..


Ve o gün çocuklarımdan ayrılacağım..

Kavuşmalar ayrılıklardan doğsa da koca bir hayat getireceğim çocuklarımdan topladığım papatyalarımın sarısıyla..