10 Şubat 2012 Cuma

Kardelenler

Soğuk ve sınıf perdelerinin rüzgardan sallandığı sınıfımın sıralarına koca yürekli minik dört kızımla oturmuş hikayeler yazmaktayız. Hayallerimizi damla damla mazimizden çalıp beyaz kağıtlara dökmekteyiz "Şu bat"an güneşin karanlıklarında. Elektriksiz geçen bu öğle vaktinde okulun sol tarafındaki mezarlığa gömerken köylüler yaşlı bir nineyi, biz ise içine meyve suyu sıkıştırılmış ayıcıkları yiyoruz afiyetle. Esmer kızım sağ tarafımda ; iyi yürekli Ezgi annenin Kuzey'inden kopan şekerlemeleri ve çikolataları sevinçten dolan gözlriyle yudumlarken dudaklarıma bırakıveriyor en beğendiklerini ve yemeye kıyamadıklarını.
Zeybeklerin sarısına boyarken yüreklerini, göz pınarlarından dökülüvermekte beyaza bulanmış incileri. Süzülürken elma yanaklara inciler kristalleşmekte an be an.. Ben ise özlemekteyim kızlarımla. Sıcaklığı, denizi, gidilmemiş ormanları, büyük büyük şehirleri, umutları, apartmanları, keman seslerini özlemekteyiz sarılarak birbirimize. Üşümüş ellerimizle sıkı sıkı tutarak saç tellerimizi hayaller kurmaktayız 5-B sınıfının pencere kenarındaki yanmayan kaloriferin dibinde.

Biz bir hayat inşa ediyoruz bugün pınarların donan yerlerinden ayaklarımız kayarak. Düşüyoruz ve her düşüşümüzde yeniden düşlüyoruz açık maviye bulanmış gökyüzünü. Salıncaklar kuruyoruz buz tutan ağaçların dallarında. Kuşlar ne zamandır uğramıyor cam kenarlarımıza ya; biz selam gönderiyoruz dağlarından yamaçlarından yankılanan sesimizle.


Kış gitmek bilmiyor ve biz uzunca bir süredir üşüyoruz. Soğuklar çocuklarımı yakınlaştırdıkça bana tüm isyan bayraklarımı boyuyorum beyaza. Geri çekiliyorum savaş verdiğim şansımın karalarından. Bu kez denizden geçeceğim taarruza, yanı başımda elleri kalem tutan kardelen kızlarımla.

Karanlık sınıfımda öğrenirken kızlarım Edison’u ve şaşırırlarken Einstein’in özgeçmişine; açıveriyorlar çiçeklerini tüm beyazlığın gölgesine doğru.

Kızlarım büyüyorlar. Ben ise şahlanıyorum gururdan.
Güzel günler göreceğiz. Ve motorları mavilere süreceğiz. Tüm çocuklarımla denizin en berrak yerine balıklama dalıp, dipten çıkaracağız istiridye kabuklarını. Taç yapacağız kumların sıcağından. Ve biz kazanacağız bu savaşı tüm yoksulluğumuza inat..

Savaşın bizi karlı dağlara götürdüğü günde de gölgesine sığınacağız ay yıldızımızın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder