21 Kasım 2011 Pazartesi

Onikiay

Bahçe EKİM'ini bitirdikten sonra KASIM işlerine başladım, daha sonra kafayı ARALIK bırakıp, OCAK'ı yaktım...keyfe baktım...baharı bekledim...yağmurlarla yıkanıp, karlarla oynadım ve   ŞU BATan güneşin yamaçlarından kendimi bırakırken boşluklara MARTılara bölüp bölüp attım heyecanımı..NİSANlarda hulohoplar çeviren insanları topladım mahsun çalılıkların ardından. zardan adamlarrın düşeşlerinde "bak, aylardan MAYIS.
aşık olmalı, uçurtma yapmalıyız""" nidaları yankılanırken HAZİRANlarda ölmek zorlaştı..TEM otoyolundan MUZlar dağıtıldı yurdumun burjuvalarına..AĞUSTOS sıcaklarında üstleri kirletebilecek çamur yığınları bulundu sonra..
iskender pala anlattı bize gelen hazanı..VE uçuk benizli koşuşturmacalar, yeniden kurulan defter–kitap pazarı sarıp sarmaladı halkımı... eski okul çantasına kalem yerine ancak gözyaşını koyarak okula giden minik adımlar giriverdi evlere....EYLÜL işte; nâm–ı diğer, acının mührü...nâm-ı diğer melal...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder